Uzun yıllar üniversitelerde çalışan ahşap oyma ustası Cemil Durdi, Kahramanmaraş'ta ahşap oyma sanatını yaşatmaya devam ediyor. Cemil Durdi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre Hacettepe Üniversitesi Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Bölümünde usta öğretici olarak görev yaptığını belirterek, ''Ağaç oymacılığının yaklaşık 4500 yıllık geçmişi var, Hunlar dönemine kadar gitmektedir. Zaten bu Rusya'daki kalıntılarda da ortaya çıktı'' dedi. Ahşap oyma sanatının Orta Asya'dan sonra Anadolu'ya geldiğini, Selçuk döneminde önemli ustaların ellerinde büyüdüğünü kaydeden Durdi, özellikle Osmanlı döneminde bu sanatın zirveye çıktığını belirtti. Osmanlı döneminde Anadolu'ya yayılan ahşap oyma sanatının önemli merkezlerinden birinin de Kahramanmaraş olduğunu ifade eden Durdi, bu sanatın zor ama zevkli olduğunu, teknolojik imkanların kullanılmasıyla farklı figürlerin hızlıca ortaya çıkarılmaya başlandığını söyledi. Ahşap oymacılığında genellikle ceviz ağacı kullanıldığını bildiren Durdi, ''Bunun yanı sıra gürgen, ardıç gibi ağaçlar kullanılmış. Ancak son zamanlarda bu ağaçların azalmasıyla ithal ağaçlara yönelmeye başladık. Tabii ağaçların yurt dışından gelmesi ekonomik açıdan bizleri sıkıntıya sokmaktadır'' diye konuştu. 3 kuşaktır ahşap sanatıyla uğraşan Ali Gülaçtı ise bu sanatın her evresinin büyük bir ustalık gerektirdiğine işaret etti. Planlama olmadan bu sanatı icra etmenin mümkün olamayacağını belirten Gülaçtı, ''Önce ağacınızı belirleyeceksiniz, ardından plan yapacaksınız ve belirleyeceğiniz figürler ustanın önüne gelecek. İşte, usta burada marifetini ortaya koyacak yani ruhunu, kendini ağaca verecek'' dedi. Son yıllarda teknolojinin nimetlerinden de faydalanmaya başladıklarını kaydeden Gülaçtı, şöyle konuştu: ''Ülkemizde de üretilmeye başlanan Bilgisayarlı Sayısal Kontrol Sistemi'ni kullanmaya başladık. Şu anda bu cihaz sadece bizde var. Eskiden kağıt üzerinden yaptığımız motifleri bilgisayarda otoket programıyla yapıyoruz. Tabii bu bize kolaylık sağlıyor. Şöyle ki makinede 8 bıçak var. Motiflerinin hatlarını düzgün bir şekilde kesiyor. Aslında yine ustalara burada büyük iş düşüyor. Zaman olarak da çok avantajımız yok ancak ortaya düzgün bir iş çıkmış oluyor.'' Oyma sanatında 20 çeşit bıçak kullanıldığını belirten Gülaçtı, ''Desene göre bıçağınız olmak zorunda. Yaptığımız iş hiç de kolay değil. Sonuçta emek veriyorsunuz ve emeğinizin karşılığını almak zorundasınız. Son zamanlarda bu sanata ilgi azaldı. Aile olarak 50 yıldır bu mesleği sürdürmeye çalışıyoruz'' dedi. Genellikle cami müştemilatı üzerinde çalıştığını kaydeden Gülaçtı, bir cami minberinin 4-5 ayda tamamlandığını ifade etti.