Adana’nın 800 bin nüfusuyla en büyük merkez ilçe Seyhan’ın Belediye Başkanı Zeydan Karalar, resmi olmayan rakamlara göre ilçede, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak gelen 100 binin üzerinde Suriyeli yaşadığını söyledi. Karalar, ilçede hizmetlerin daha iyi yapılabilmesi için nüfusa dahil olan Suriyeliler için İller Bankası’ndan istedikleri parasal kaynakla ilgili bugüne kadar bir gelişme yaşanmadığını açıkladı.

Seyhan Belediyesi, Çukurova Üniversitesi, Türk Tabipler Birliği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ortaklığında Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteği ile mayıs-temmuz 2015 tarihleri arasında bir araştırma yaptı. “Adana Seyhan’daki sığınmacılar, durum tespiti ve acil çözüm önerileri” raporuna imza atan Başkan Zeydan Karalar, araştırmanın 96 mahallede 2 bin 800 Suriyeli sığınmacı ile görüşülerek hazırlandığını bildirdi.

SURİYELİLER ÜÇ LİRAYA KARNINI DOYURMAYA ÇALIŞIYOR

Karalar, bir Suriyeli mültecinin günde 3 liraya karnını doyurmaya çalıştığını söyledi. Seyhan Belediye Başkanı, Suriyeli sığınmacı sorununun her geçen gün daha da ağırlaştığını belirterek, “Acil önlemler alınmazsa, sağlıklı aş, iş ve eğitim sağlanamazsa; Suriyeli kayıp bir kuşakla karış karşıya kalınacak. Türkiye bunun sonuçlarıyla on yıllarca değil, belki yüzyıllarca uğraşmak zorunda kalacak.” diye konuştu.

Öte yandan yapılan araştırmada öne çıkan veriler ise şöyle:

"25 yaşın üzerindeki her 5 kişiden biri okuryazar değil. Sığınmacıların yarısı Suriye’de iken en son yapılan işler arasında da esnaflık, küçük zanaatlar, ticaret türü işleri sayarken, yüzde 8,2’si beyaz yakalı işleri yaptığını, yüzde 5’i ise tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Sığınmacılar, kiralık ve ucuz ev bulabildikleri şehir merkezlerini tercih ediyor. Türkiye’de yapılan işler arasında hamallık, inşaat işçiliği, ayakkabı işleri, tarım işçiliği, aşçılık, tekstil işçiliği-terzilik ile hizmet işleri (garson, tezgahtar) yaygındır. Çocuklar yaygın olarak çıraklık türü işlerde çalıştırılabilmektedir. Suriyeli sığınmacıların yüzde 57’si yoksulluk, yüzde 31’i açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor."

Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş de, Suriyeli mültecilere uygulanan ‘geçici koruma’ statüsünün bir karşılığının olmadığını belirterek, Türkiye’de var olduğu sayılan 2 milyon Suriyeli mülteciden yaklaşık 1 milyon 700 bininin kaydının bulunmadığını söyledi.

Mültecileri sınırdan içeri almanın kolay olduğunu ancak sınırdan alınan mültecilerin sorunları konusunda yapılacakların önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gümüş, mültecilerin en önemli sorunlarından birinin eğitim olduğunu kaydetti. Suriyeli çocukların eğitimi için gerekli altyapının oluşturulamadığını ifade eden Prof. Dr. Gümüş, mültecilerle ilgili kayıt sisteminin belediyelerle paylaşılmadığına dikkati çekti.

Mülteciler konusunda bir politikasızlığın söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Gümüş, “Belediyelerin mültecilerin sorunları konusunda birer merkez olması gerekir ancak Türkiye’de ne yazık ki belediyeler bu işin dışında tutuluyorlar. Bir an önce gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması, belediyelere yetki ve sorumluluğun verilmesi, bütçe ve fiziki olanakların sağlanması ve kayıt sisteminin belediyelerle paylaşılması gerek.” diye konuştu.

Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş, deniz yoluyla Batı ülkelerine gitmek isteyen mültecilerin boğularak yaşamını yitirmesinde herkesin sorumluluğu bulunduğunu sözlerine ekledi.