Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Kayaalp’in “zincirleme şekilde cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “zincirleme şeklinde çocuğun cinsel istismarı ve cinsel taciz” suçlarından üst sınırdan 49 yıl 9 ay kadar hapsi istendi. İlk duruşma 10 Ekim 2022’de görülecek İddianameyi değerlendiren Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Diyar Çetedir, “İddianamede eksik ceza istendi, MHP’nin ismi geçirilmedi. Çocuğun üstün yararı değerlendirilmedi. Bu sanık Cihan Kayaalp’in siyasi saiklerle korunduğunu gösterir” dedi.

Öte yandan ifadesinde istismar iddialarını reddeden ve mağdur çocuğun annesini suçlayan Kayaalp, “Daha önce geçirdiğim ameliyattan ötürü cinsel iktidarsızlığım var. Ancak raporum yok” savunmasını yaptı. 

Diyarbakır’da bir imam hatip lisesinin 3. sınıfında okuyan 17 yaşındaki çocuk geçtiğimiz haziran ayında annesine ve okul yönetimine MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp’in kendisini 5 ay boyunca istismar ettiğini anlattı. Okul müdürünün polise haber vermesi üzerine Kayaalp gözaltına alındı ve 17 Haziran’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Kayaalp'in 49 yıl hapsi istendi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 22 Temmuz’da , Diyarbakır 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Kayaalp’in "zincirleme şekilde cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı", "cinsel taciz" suçlarından üst sınırdan 49 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası istedi.

İddianamede istismara uğradığı belirtilen çocuğun yanı sıra çocuğu Cihan Kayaalp ile tanıştırdığını söylediği çocuk, Şeyhmus Demir, çocuğun annesi ve okuldan bir arkadaşı tanık olarak yer aldı. 

Kayaalp: Sadece bir kez ‘hafif’ tokat attım
Cihan Kayaalp ifadesinde üzerine atılı suçları reddederek sadece M.D.'den zaman zaman boynuna masaj yapmasını istediğini söyledi. Kayaalp ifadesinde “Çocuğu sadece 5-6 kez gördüm. Bir keresinde teras katta güvercinlere su vermediği için ona kızdım ve bu nedenle ‘hafif’ bir tokat attım. Çocukla bunun dışında bir görüşmem olmadı. Odamda kimseyle yalnız kalmadım. Boynumda fıtık var ancak ne çocuğa ne de başka kimseye masaj yaptırmadım. Kimseyi istismar etmedim” dedi. 

Kayaalp: Ameliyat geçirdim, cinsel iktidarsızlığım var ama raporum yok, annesi para istediği için böyle şikâyette bulundu
Kayaalp, “Çocuğun annesi çocuğu MHP İl Teşkilatı’na getiren çocuğun kendisine borçlu olduğunu söyledi. Ben de çocuğa bu durumu sordum. Ancak çocuk böyle bir borcu olmadığını söyledi. Aynı gün çocuğun annesi beni arayarak ‘parayı sizden istiyorum. M. sizin yanınızda çalışıyor, bu parayı siz göndereceksiniz. Yoksa ben ne yapacağımı bilirim’ dedi. Ortam müsait olmadığı için karşılık vermedim. Bu nedenle çocuk ve annesi hakkımda böyle bir şikayette bulundu” ifadesini kullandı.

MHP İl Teşkilatı’ndaki bürosunun ‘çok kalabalık’ olmasından dolayı istismarın mümkün olmadığını söyleyen Cihan Kayaalp, ‘daha önce geçirdiği bir ameliyattan ötürü cinsel iktidarsızlığının olduğunu ancak raporunun bulunmadığını’ iddia etti.

Çocuk ifadesinde durumu annesine anlattıktan sonra okul idaresine de el yazısıyla yazı yazdığını söyledi. Çocuk idareye yazdığı yazıda cinsel istismarı anlattı, durumdan rahatsız olduğu için MHP Diyarbakır İl Başkanlığı'na gitmek istemediğini belirtti. 

“Cihan Kayaalp’in istihbaratı sağlamdı, aileme bir şey olacağından korktum”
Çocuk,  “Benim bu olayı şimdiye kadar anlatmama sebebim Cihan Kayaalp denen kişinin istihbaratının sağlam olması, dolayısıyla başıma bir şey geleceğinden ayrıca aileme bir şey olacağından korkmamdandır.” dedi.

Çocuk, Kayalp'in kendisini sürekli odasına çağırdığını ve rakı mezesi hazırlattığını da anlattı.

Çocuğun annesi: Korktum, bize zarar vereceğini düşündüm
Çocuğun annesi de ifadesinde oğlunda 2-3 ay boyunca farklı davranışlar gördüğünü belirterek şunları söyledi:

“Oğlum siyasi parti başkanı olan Cihan isimli şahsın oğlunu odasına çağırarak masaj yaptığını, cinsel istismara maruz kaldığını anlattı. Oğlum da korktuğu için bu şahsın söylediği her şeyi yaptığını, üç dört aydır bu şekilde davrandığını söyledi. Cihan isimli şahıs oğlumu telefonla aradı. Oğlum cevap vermedi. Bunun üzerine bu şahsı arayarak oğlumun bir daha buraya gitmeyeceğini söyledim. Daha sonra başka şahısların oğlumu arayarak çağırdıklarını öğrendim.  Bu olayı öğrenince ben de korktum ve panikledim. Şahsın bize zarar verebileceğini düşündüğümden polise haber veremedim. Ertesi gün okul müdürü Haydar Korkmaz’ı arayarak bu olayı anlattım. Okul idaresi tarafından polise haber verildi”

Çocuğu Kayaalp ile tanıştıran çocuk: Cihan sürekli masaj yaptırırdı
Çocuğu MHP İl Teşkilatı’na götürerek Cihan Kayaalp ile tanıştıran MHP’nin okul temsilcisi çocuk ifadesinde şunları söyledi:

“Mağdurla beraber Cihan Kayaalp'in özel büro olarak kullandığı 100 Evler Villaları’na gidip geldik. Ben burada misafirlere çay servisi yapıyordum. Mağdur da çay servisi yaparak bunun karşılığında bir miktar harçlık alıyordu. Mağdur ile Cihan Kayaalp'in araları çok iyiydi.  Birçok kez odada özel görüşürlerdi, Cihan mağdura sürekli masaj yaptırırdı. Bir keresinde ikimiz Cihan’ın yanında otururken Cihan ona ‘ayaklarım çok ağrıyor bana masaj yapar mısın” dedi. O da yaptı. Bunun dışında başka yerine masaj yaptığını görmedim. Cihan bir kere benden de masaj yapmamı istedi. Omzuna 5 dakika masaj yaptım. Mağdur bana “artık ellerim ağrıyor başkan Cihan'a masaj yapmak istemiyorum, çok rahatsız oluyorum” dedi ben de ona kızarak git kendin söyle dedim. Ancak başkana giderek bu durumu söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Son zamanlarda çocuk benimle büroya gelmiyordu bunun üzerine Cihan bana neden gelmediğini sordu. Ben de gelmek istemiyormuş dedim”

Kayaalp’in danışmanı: MHP İl Teşkilatı’na gelen gençlere masaj yaptırırdı
Cihan Kayaalp’in danışmanı olan ve daha önce çocuğa “Yürek mi yedin” diye mesaj atan tanık Şeyhmus Demir de ifadesinde Cihan Kayaalp’in MHP İl Teşkilatı’na giden gençleri odasına çağırıp masaj yaptırdığını söyledi. Mağdur çocuğun da Kayaalp’e bir kere masaj yaptığını gördüğünü söyleyen Şeyhmus Demir, “Çocuk 2 hafta boyunca büroya gelmeyince ne olduğunu öğrenmek için kendisini aradım. Ama telefonlarıma cevap vermedi. Daha önceleri de arayıp büroya çağırıyordum. Son meselede telefonlarıma yanıt vermeyince mesaj atarak ‘neden telefonlarıma cevap vermiyorsun, seni teşkilattan kovdum bir daha gelme’ dedim. Buna rağmen dönüş yapmadı. Birkaç gün önce çocuğu tesisler bölgesinde gördüm. Yanıma çağırdım ama koşarak uzaklaştı. Cihan benden çocuğu çağırmamı istemedi.  Cihan bir keresinde çocuğun evinin elektriği kesilince birini arayıp elektriği açtırdı” dedi.

Öte yandan çocuğun telefonunda yapılan incelemede ise Şeyhmus Demir’in çocuğa defalarca mesaj atarak Cihan Kayaalp’in ofisine çağırdığı tespit edildi.

Avukat Diyar Çetedir: “İddianamede MHP’nin isminin geçirilmemesi, şahsın siyasi olarak korunduğu anlamına geliyor”

İddianameyi değerlendiren Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Diyar Çetedir, “Aslında savcılar iddianameyi tanzim ederken iddia olunan tüm hususları belirtmek zorundadır. Mağdur çocuk beyanlarında fiilin gerçekleştiği yerin MHP bürosu olduğunu belirtmiştir. Ancak hazırlanan iddianameye baktığımızda çocuğun beyanının aksine MHP bürosu belirtilmemiş yerine olayın geçtiği semt ismi ve numara verilmiştir. Bunun eksik bırakılmış olması sanığın siyasi olarak korunduğu anlamına gelmektedir" diye konuştu. 

“MHP bürosuna giden çocukların kimliği tespit edilmeli, ifadelerine başvurulmalıydı”
Mağdur çocuğun ifadesinde “Başka çocuklara da yapmıştır” demesi ve sanık Cihan Kayaalp’in danışmanı olduğu belirtilen Şeyhmus Demir’in “Başkan gençlere de masaj yaptırırdı” demesine rağmen soruşturmanın genişletilmemiş olmasının eksiklik olduğunu söyleyen Çetedir şu değerlendirmede bulundu:

“İddianamede kamera kayıtlarından da bahsedilmiş. Mağdur çocuk da ifadesinde bizzat kendisini MHP bürosuna götüren çocuk dahil olmak üzere başka çocukları da istismar ettiği ihtimaliden bahsetmiştir.  İddianamede sadece olayın gerçekleştiği yerdeki kamera kayıtlarının incelendiği belirtilmiş. Ancak MHP bürosunun bulunduğu bölgede çevredeki tüm kamera kayıtları ve MOBESE kayıtlarının tespit edilmesi ve en az 1 yıllık kayıtlarının incelenmesi gerekiyordu. Bu inceleme sonucunda MHP bürosuna giden başka çocuklarının kimliklerinin tespit edilmesi ve ifadelerinin alınması gerekirdi. MHP bürosunun kamera kayıtlarının bu aşamada belli bir süreyi göstereceği şüphesi göz önüne alındığında, kameraların silinen ve silinme ihtimali olan kayıtlarının ortaya çıkarılması için TÜBİTAK ya da bağımsız kurumlara gönderilerek incelenmesi gerekirdi. İddianameden anladığımız kadarıyla sadece MHP bürosunun belli bir döneminin kamera kayıtlarının toplanmış olması usulü değil esastan bir eksikliktir ve faili koruyan bir durumdur.”

“Çocuğun üstün yararı gözetilmedi”
Kayaalp’in başkanlığı döneminde birden fazla koruması olduğunu da hatırlatan Çetedir, “Mağdur çocuğun ifadesinde sanık Cihan Kayaalp’in arkasının sağlam olduğunu söylemekte. Çocuğu götürüldüğü MHP bürosunda birden fazla silahlı korumanın olması çocuğu suça teşvik etmenin yanı sıra korku ve panik yaşamasının da önünü açar. Bu durum çocuk koruma kanununa aykırıdır. Ancak iddianamede bu hususlara yer verilmemiş olması çocuğun üstün yararının gözetilmediğini gösterir” yorumunu yaptı. 

“Eksik ceza istenmiş olması hukuka aykırıdır”
Son olarak ceza istenen maddelerde de eksiklik olduğunu vurgulayan Diyar Çetedir, “Tanzim edilen iddianamede mağdur çocuğun hürriyetinden yoksun bırakılmasına ilişkin TCK 109/2 ve 109/5’ten cezalandırma talep edilmiş. Sanığın mağdur çocuğa yönelik olarak hürriyeti tahdit suçundan gerçekleştirdiği eylemlerle istenen cezalar eksiktir. Sanığa çocuğa yönelik hürriyeti tahditten dolayı TCK 109/3-f bendinden de ceza istenmeliydi. Düzenlemeye baktığımız zaman TCK 109/3-f bendi ağırlaştırılmış nedenleri saymıştır.  Bu suçun çocuğa karşı işlenmesini ağırlaştırılmış neden olarak saymaktadır ve istenen cezayı 1 kat daha arttırmaktadır. Tanzim edilen iddianamede TCK 109/3-f istenmemiş olması hukuka aykırıdır” ifadesini kullandı.