Kahramanmaraş'ın Tarihi Mahallesi Tekke'de Kentsel Dönüşüm Başlıyor! Kahramanmaraş'ın Tarihi Mahallesi Tekke'de Kentsel Dönüşüm Başlıyor!

Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Muhsin Yazıcıoğlu davası kapsamında, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) talimatıyla müdahale iddiasıyla yargılanan 19 sanığın savunmaları ve avukatların talepleri mahkeme salonunu hareketlendirdi. Davanın temelini, Büyük Birlik Partisi'nin kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 5 kişinin hayatını kaybettiği olay oluşturuyor.

Duruşmaya tutuksuz sanıklardan bazıları katılırken, cezaevinde bulunan sanık Mustafa Atalar ve FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanına suikast timinde yer aldığı gerekçesiyle mahkum edilen Davut Uçum, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ve yakınları, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Sanıklardan Davut Uçum, üzerine atılan suçlamaları reddederek, kayıp cihazlarla ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için yaptığı çalışmayı paylaşacağını belirtti. Uçum, Kaza Soruşturma Kurulu (KSK) heyeti arasında bir anlaşmazlık olduğunu ve bu konuda soruşturma açılmazsa geç kalınabileceğini ifade etti. Ayrıca, GPS cihazlarına ilişkin iddiaları ve mahkemeden gizlenen delilleri savunmasında dile getirdi.

Diğer sanıklardan Mustafa Atalar da suçlamaları kabul etmediğini belirterek beraatini talep etti. Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, davaların birleştirilmesi gerektiğini ve olayın aydınlatılabilmesi için tüm dosyaların mahkemeye sunulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, radar kayıtları üzerinde keşif yapılmasını talep etti.

Sanık Ebubekir Semih Yüksekkaya'nın avukatı Zafer Tınazcı da helikopterin enkazının başına binlerce kişinin gittiği halde sadece orada bulunan 4 askeri personelin suçlandığını öne sürdü.

Müvekkilinin beraat etmesi gerektiğini savunan Tınazcı, "Göksun Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada Argus cihazının olup olmadığına dair ABD'ye yazı yazılmış ancak Argus'un olduğuna dair bir husus yoktur. Skymap cihazının kayıp olduğu belirtilmektedir, Devlet Denetleme Kurulunda bulunan resimde var olan bu cihazın saati 10.30 civarıdır, GPS cihazı küçük bir cihazdır, karların üstünde bu cihazın resmi çekilmiş ve sonrasında kaybolmuştur. Her şeyi toplamakla görevlendirilen bilirkişi heyeti görevini yapmamış ve en iyi ihtimalle görevi suiistimal suçunu oluşturmuştur." dedi.

Helikopterdeki kayıp cihazlarla ilgili yaşananlar, GPS cihazlarının olup olmadığına dair belgelerin eksikliği, radar kayıtlarındaki bazı ayrıntılar ve askeri kayıtların gizlenmesi gibi hususlar avukatlar tarafından mahkemeye iletilirken, sanıkların savunmaları davanın seyrini etkilemeye devam ediyor.