Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, Silivri 5 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu kalan Emrah İlhan, 10 Nisan 2017 günü saat 20.13’te sayımdan sonra koğuş mümessili olan Emre Ödük tarafından 7’nci odaya çağrıldı. Odada, diğer tutuklulardan Hüseyin Demir, Sunay Tuğrul, Muhammet Akbay ve Muharrem Mamuş da vardı. Demir’in anlatımına göre Ödük, lavaboyu temiz tutmadığı için İlhan’ın göğsüne yumruk attı. Demir, “Sayımdan sonra bizi yukarıya çıkardılar. Niyetleri bizi darp etmekti. Emre, Emrah’ın göğsüne yumruk attı. Emrah yere düşüp kafasını vurdu” dedi.

Ödük, iddiayı reddederek “Ben Emrah’ın sıkıntılarını dinlemek için bölmeye gitmiştim. Kesinlikle vurmadım” dedi. Akbay ise İlhan’ın 1-2 hafta önce koğuşa geldiğini belirterek, “Emre ihtiyacı olup olmadığını sordu. Emrah gözleri karararak bayıldı. Tartışma olmadı. Butona basıp personeli çağırdık. Emrah sık sık bayılmaktaydı” diye konuştu. Diğer tutuklular da aynı yönde ifadeler verdi.

AYAKTA GİRDİ, BAYGIN ÇIKTI

Kamera görüntülerinde saat 20.13’te Emre Ödük’ün diğer tutukluları 7’nci odada topladığı, saat 20.18’de gelen Akbay’ın odanın kapısını kapattığı, 20.25’te İlhan’ın diğer mahkûmların arasında baygın vaziyette dışarıya çıkarıldığı görülüyor. Adli Tıp Kurumu’nun raporunda, İlhan’ın göğsündeki izlerin yeniden canlandırma işlemi sırasında oluşmuş olabileceği, travmatik bir tesirle öldüğüne dair kanıt olmadığı ifade edildi. Ödük tarafından darp edildiğinin kabulü halinde ise hafif nitelikteki bu müdahalenin etkisiyle ani solunum durmasının meydana gelebileceği vurgulandı. Ödük’e ‘taksirle ölüme neden olma’ savıyla dava açıldı. İddianamede Ödük’ün bilinmeyen nedenle çıkan tartışma sonucu yumruk attığı ifade edildi. Adli Tıp’ın raporunda ‘basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek bir yaralanmadan söz edildiği’ belirtildi. Bu nedenle “Ödük’ün kusurlu hareketi ile taksirli sorumluluğunun olabileceği” anlatıldı. İlk duruşma, 29 Ocak’da Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

İFADELER KOPYALA-YAPIŞTIR

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, bir ölüm meydana geldiği halde soruşturmanın ciddiyetle yürütülmediğini belirterek, “İfadelerin kopyala-yapıştır beyanlar olduğunu görüyoruz” dedi. Avukat Hakan Günaslan da “Tanık Hüseyin Demir’in kendisi ve İlhan’ı dövmek üzere yukarı çıkarıldıklarını söylemesine rağmen bu konu açığa kavuşturulmadı” diye konuştu.