Demokratikleşme Paketi ile birlikte hayata geçirilen kamuda başörtüsü serbestliği kapsamında, AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar ve AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı Meclis'e başörtüsüyle geleceklerini açıkladı.

'DİĞER PARTİLERDEN DE BİR GİRİŞİM BEKLİYORUM'

Star gazetesine konuşan Kaçar, 'Hac dönüşü bundan sonra bu şekilde Allah bize yeniden format attı. Yeniden doğmuş gibi olduk. Bunu devam ettirme isteğim var' dedi.

Aldığı kararın son olmamasını umduğunu söyleyen Kaçar, diğer partilerden de böyle bir girişim beklediğini söyleyerek, 'İnşallah düşünen arkadaşlarımın hepsi cesaret addeder ve yapar diye düşünüyorum. Bizim partide düşünen arkadaşlar var. Ancak diğer partileri bilmiyorum. Benim görüştüğüm arkadaşlardan niyeti olanlar var' dedi.

SAMANCI: İÇTÜZÜKTE KISITLAYAN BİR HÜKÜM YOK

AK Parti Konya Milletvekili Samancı da başını kapatma kararını kutsal toprakları ziyareti sırasında aldığını belirterek, şunları söyledi:

'Meclis çalışmalarına başörtülü şekilde devam edeceğiz. Hacdan dönüşte böyle bir karara vardık. O toprakları gördükten sonra, o feyze erdikten sonra Allah'ın da emri olarak, inanan bir Müslüman kadın olarak, bunu bu şekilde değerlendirmek uygun oldu. Kamuda yaşanan bazı sıkıntılar vardı. Bunlar da Allah razı olsun Başbakanımızın gösterdiği irade neticesinde ortadan kalktı. Zaten TBMM içtüzükte kısıtlayan bir hüküm yoktu.'

'DEMOKRATİKLEŞME YÖNÜNDE EPEY YOL KATETTİK'

Türkiye'nin geliştiğini ifade eden Gülay Samancı, sözlerini şöyle sürdürdü:'Türkiye çok değişti, gelişti demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü anlamında. Özellikle demokratikleşme yönünde epey yol katetti. Artık kimse kimsenin kılık- kıyafetiyle uğraşmadan, herkesin özgür bir şekilde kendi düşüncelerini ya da inancı ne ise onu yerine getirme konusunda bır sıkıntı olmadığını düşünüyoruz.'

DALBUDAK TARİH VERDİ: 31 EKİM

Ak Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak da, '31 Ekim'de Meclis'e başörtüsüyle girmeyi düşünüyorum' dedi. Aynı zamanda TBMM'deki en genç kadın milletvekili olan Dalbudak, hac ibadetinin ardından Meclis'e başörtüsüyle girme kararı aldığını belirtti. Dalbudak, 'Demokratikleşme yönünde atılan adımlarla ülkemizde inanç özgürlüğü de gelişti. Anayasa'ya göre herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Anayasal hakkımızı kullanmamıza hoşgörü ile bakılacağına inanıyorum' diye konuştu.

CHP'DEN SAĞDUYU MESAJI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı ise 'Meclis, Ecevit'in dediği gibi, Cumhuriyet'e meydan okuma yeri değildir. Vekil arkadaşlarımız ve Meclis grubumuz bu konuda sağduyuyla Türkiye'de demokrasinin gereğini gözeterek davranmaya hazır' ifadelerini kullandı.

ECEVİT, 'HADDİNİ”ˆBİLDİRİN'”ˆDEMİŞTİ

Fazilet Partisi'nden 18 Nisan 1999 seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilen Merve Safa Kavakçı, 2 Mayıs 1999'da TBMM'de and içme törenine başörtülü geldi. DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit oturumu yöneten geçici başkan Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istedi. Septioğlu, "Laiklik Cumhuriyetle ne alakası var" diyerek Kavakçı'yı dışarı çıkarma eğilimi göstermedi. Bunun üzerine Ecevit, FP'lilerin protestosuna karşılık kürsüye yürüdü ve "Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Bu kadına haddini bildirin" dedi. Ecevit'in konuşmasının hemen ardından DSP'li bayan milletvekilleri el ele tutuşarak kürsüyü çevrelediler. DSP'liler de kürsü etrafında toplanarak alkışla 'Dışarı' diye tempo tutmaya başladı. Bunun üzerine Kavakçı, Meclis'ten çıktı. Daha sonra da Bakanlar kurulu kararıyla ABD vatandaşı olduğunu bildirmediği için vatandaşlıktan çıkartıldı.

TBMM BAŞÖRTÜLÜ VEKİLE AÇIKTIR

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TBMM İç Tüzüğü'nde kadın milletvekillerinin baş örtüsünü takmalarını yasaklayan bir hüküm bulunmadığını belirterek, 'Bir milletvekili 'başımı örterek TBMM'ye girmek istiyorum' dediği zaman Meclisin kapısı ona ve onun gibi düşünen herkese bugün de açıktır, dün de açıktı, yarın da açıktır. Her zaman açık olacaktır' dedi. Bozdağ konuşmasını, 'Merhum Ecevit'in yaptığı iş, iç tüzüğe ve Anayasa'ya uygun bir davranış değildir. O günün konjonktürel şartları içinde yasakçı zihniyetin ortaya koydu bir anlayıştı çünkü parlamentoya başörtülü bir hanımefendinin gelmesi, millete ve devlete meydan okuma olarak takdim edilmişti.' ifadeleri ile noktaladı.