Adıyaman’ın Kahta ilçesi, Mirdesi Aşireti’ne mensup Doğu ve Güneydoğu’dan gelen 300 kanaat önderlerinin katıldığı bölgesel bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Aşiret toplantısında birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Mirdesi Aşireti Adıyaman Reisi Sırrı Erdem tarafından organize edilen toplantı, Kahta’da bir düğün salonunda gerçekleşti. Toplantıda Adıyaman Mirdesi Aşiret Reisi Sırrı Erdem, Elazığ Mirdesi Aşireti Kanat Önderi Muhammed Karacemşit, Diyarbakır Mirdesi Aşireti Kanaat Önderi Kubat Yüce, Şanlıurfa Mirdesi Aşireti Dernek Başkanı İbrahim Asoğlu, ve Mirdesi Aşireti üyeleri katıldı.
Barış ve kardeşlik temasının işlendiği toplantıda konuşan katılımcıların ortak görüşü Türkiye’deki barışın tesisi ve çözüm sürecinin yeniden başlaması oldu.
Şanlıurfa Mirdesi Aşireti Dernek Başkanı İbrahim Asoğlu toplantıda yaptığı konuşmada, “Biz Türkiye’deki Mirdesiler, Elazığ, Palo, Diyarbakır, Muş, Ankara ve Konya’da ki aşiret mensuplarımızı bir araya getirmek için geleneksel bir şenlik yapmak istedik. Türkiye’deki bu olaylardan dolayı erteledik. Her gün bir şehit haberi olsun, bomba patlaması böyle bir zamanda böyle bir şeyi yapmamızın uygun olmayacağı büyüklerimiz tarafından bize söylendi. Biz de bu şenliği iptal ederek burada akrabalarımızla bir araya geldik. Bu nedenden dolayı Şanlıurfa’daki şenliğimiz iptal olmuştur. Her yıl geleneksel olarak Türkiye şartları uygun olursa yapacağız” dedi.
Elazığ Mirdesi Aşireti Kanaat Önderi Muhammed Karacemşit ise, “Bu güzel ve anlamlı günde bizleri bir araya getiren, bizleri kaynaştıran siz değerli Mırdesi Aşireti Derneği üyelerine teşekkür ediyorum. Gerçekten yıllardır bu özlemi çektim ben. Bu hasreti çektim. Tarihe bakıyorum kökü çok büyük. Ama etrafıma bakıyorum ki hiç kimse yok. Bir ağaç dalıyla, toprağıyla ağaçtır” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Mirdesi Aşireti Kanaat Önderi Kubat Yüce ise, “Bu çaba bir öze dönüş çabası, ahlaka ve adalete dönüş çabası olarak görüyorum. Başıboş bir gençlik değil, üreten, düşünen bir gençliğin önünü açma çabası olarak görüyorum. Günümüz dünyasında bölgemizde olup bitene baktığımız zaman iradeli, şuurlu bir neslin önünü açma çabası olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
Ülkenin değişik illerine dağılmış olan Mirdesi Aşiret üyelerinin birbirini tanıması, kaynaşması ve bölge barışının tahsisi için yapılan toplantıda konuşan Adıyaman Mirdesi Aşireti Reisi Sırrı Erdem, Doğu ve Güneydoğuda yaşanan olaylardan rahatsız olduğunu söyledi.
Sırrı Erdem, “Hem kendi adıma hem Mirdesi Aşireti adına söylüyorum. Bu olaylardan dolayı insan olarak huzursuzuz ve rahatsızız. Kahta’da yaşıyorum. Kahta’da henüz böyle bir şey yok. Ama eğer Diyarbakır’da, Cizre’de, Şırnak’ta, Hakkari’de insanlar ölüyorsa ben burada huzurluysam ben o zaman kendimi insan saymam. Kendimi de suçlu hissederim. Bu dünya devletlerinin bir tezgahı. Maalesef, ne yazık ki hep İslam Alemi de buna alet ediliyor. Dünya coğrafyasına bakın. Bu günkü şartlarda Müslüman devletlerin dışında hiçbir ülkede savaş var mı, yok. Yani 200 küsür devlet varken herkes huzurlu, herkes güzel yaşıyor da Müslümanlar niye çatışıyor. Niye birbirlerini öldürüyor. Türkiye’deki bu olaylara artık herkes yeter demeli. Burada suçluyu ve suçsuzu aramıyoruz. Burada haklı ve haksızı da aramıyoruz. Ama barış olsun. Türkiye’de 78 milyon insan yaşıyor. Biz diyoruz ki asırlar boyu bir arada yaşamış millet olarak, Kürt ve Türklerin arasında ki duygusal bağı koparmayın. Yüzlerce yıl birlikte yaşamışız. Çanakkale’de şehit vermişiz. Dumlupınar da, Cumhuriyetin istiklali savaşında yine bu Güneydoğulu insanda, Kürtlerde savaşmış, şehit olmuş. Bütün Türkiye, başta TBMM bu barış sürecini Allah rızası için başlatsınlar. Televizyonlara bile söylüyorum. Televizyonlar 10 dakika’ da bir reklam veriyor, 10 saatte bir de barış deseniz olmaz mı. Bunun için Türk’ü de var, Kürt’ü de var, Laz’ı da var, Boşnak’ı da var, Gürcü’sü de var.
Türkiye bir etnik gruba mahsus değil. Türkiye karmadır. Ama buradan sesleniyorum. Bu güneydoğu sorunu için herkes elini taşın altına koysun. Yani adam belki evinde oturuyor ama Diyarbakır’da insanlar ölüyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Böyle bir vicdan olamaz. Böyle bir düşünce olamaz. Yani herkes bu konuya duyarlı olmalı. Tezimiz ney, barış diyoruz. 2 yıl önce belki de 2 yıldan fazla bir zamanda. Türkiye’de bir barış süreci başlatıldı, oh ne güzel her taraf gül gülistan. İstiyoruz ki tekrar bu barış süreci başlatılsın. Bütün yükü, sorumluluğu devlete bırakmayalım. Her kuruluş, her insan, 78 milyon insan bu konuda duyarlı olmalı. Devlete yardımcı olmalı. Kendi görüşünü söylemeli. Haklı kimse hakkını söylemeli. Haksız kimse haksızlığını söylemeli. Sonuçta bu işin muhatabı kimlerse bir arada oturup, demokratik bir şekilde hem de özgürlükçü demokratik bir şekilde otursunlar, barışı sağlasınlar. Barışı temin etsinler. Bölüşülemeyen ne var, paylaşılamayan ne var, ortada hiç bir şey yok. Dış mihrapların empozesiyle, desteğiyle, finansıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yıkılmasına yönelik bir projedir bu. Orta doğuda aynı şekildedir. Gelin Türkiye’nin 78 milyon insanı, komşu Müslüman ülkeler, Suriye’de, Irak’ta ve savaş olan ülkelerde herkes kafasını 2 elinin arasına bir koysun. Niye savaşıyoruz, niye ölüyorum, niye öldürüyoruz. Samimiyet olursa çözülmeyecek hiç bir şey yok. Bende öyle inanıyorum ki artık Türkiye bu işe tahammül etmiyor. Doğu ve Güneydoğuda ki aşiretler barış sürecini başlatmak için gayret sarf edin. Elini taşın altına koyun. Bizim Mirdesi Aşireti olarak düşüncemiz ve söylediğimiz şu Napolyonun bir lafı var, ‘Para, para, para’ Bizde diyoruz ki Türkiye’de huzurun temini için barış, barış, barış istiyoruz” sözlerini vurguladı.