Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında, “Yunus Emre’nin ve Hacı Bektaşi Veli’nin Türkçesi ile söylersem yoldaş” dedi. Perinçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Terörist yetiştiriyorlar" diyerek gündeme getirdiği ve seçim güvenliği konusunda işaret ettiği SADAT meselesinin çok abartıldığını savundu. Perinçek, Egedesonsöz’ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

SADAT konusu çok abartılı, silahlanma gerçekçi değil
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim güvenliği hakkında dikkatleri çevirdiği SADAT konusuna değinen Perinçek, “Millet İttifakı’nın paramiliter gruplar iddiası, SADAT ile ilgili aldıkları tavırlar var. Bunu nasıl görüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bunlar çok abartı. Burada Tayyip Erdoğan’ı devirmek için gerektiğinde silah kullanma gibi ABD projeleri de var. Bunu sahnelerken karşı tarafın da silahsız olması öngörülüyor. Karşı taraf ‘bunlar silahlanıyor’ diye görüyor. AK Parti kendi gençlerini silahlandırıyor gibi söylemler var. Bunlar gerçekçi değil. Ama şu abartı değil. ABD, Türkiye’yi zayıf görürse Ege’de ve Akdeniz’den Yunanistan ile İsrail’i kullanarak kendi 6. Filosunu da devreye sokarak bir silahlı güç kullanma ihtimali abartı değil gerçek. Adamlar silahları yığıyorlar. Erdoğan son olarak restleri çekti. Bunu görmemiz lazım.”

MHP ile yüzde yüz yakın düşünüyoruz
MHP ile ilgili, “MHP ile dış ve güvenlik politikalarında neredeyse yüzde yüze yakın düşünüyoruz. Çok doğru ve cesurca bunu yapıyorlar. AK Parti’den daha tutarlı ve kararlı yanları var. Biz bundan çok büyük bir sevinç duyuyoruz” diyen Perinçek, “Türkiye’nin 15 Temmuz’da NATO’dan çıktığını” da savundu.

“Hacı Beştaş Türkçesi ile söylersem Devlet Bahçeli yoldaşım”
Doğu Perinçek, “Peki Bahçeli artık yoldaşınız mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Yunus Emre’nin ve Hacı Bektaş Veli’nin Türkçesi ile söylersem yoldaş. Stalin’in, Lenin’in tabiri ile söylerseniz yoldaş değil (gülüşmeler) Yoldaş kavramını çok severim, çok güzel bir kavram. Ama o bizim sosyalizm çıkmadan en eski dilimizde var. Divan-ı Lügat-ı Türk’te de var yani…”