Depremin yaralarını sarma gayretinde olan ve kayıpları için yas tutan depremzedelerden bazı vergilerin alınmaması önerisinde bulunan Yardımcıoğlu, Kahramanmaraş milletvekillerini vergi zamlarının önüne geçmek ve depremzedelerin bazı vergilerden muaf tutulması için göreve davet etti. BAAE Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, “Mecliste görüşülmekte olan vergilere zam yapan yasa kapsamında Kahramanmaraş’ımızın aziz milletvekilleri neredesiniz? Depremden mahvolmuş, asrın felaketini yaşamış bu şehri, vergi artışlarından ve diğer rutin vergilerden belli bir süre için (3-5 yıl gibi) muaf olmasını sağlamak amacıyla yasa teklifi vermek için neyi bekliyorsunuz?” dedi.
Depremi en şiddetli haliyle yaşayan depremzedelerin çözüm bekleyen yığınla sorunu olduğunu ifade eden Yardımcıoğlu, bu sorunlara her gün yenisinin eklendiğini belirterek şöyle konuştu: “Grup başkanvekillerinizin gözünün içine bakmak yerine, yanlarına gidip derdinizi anlatıp bu uygulamayı yasa metnine ekletmeyi neden düşünmüyorsunuz? Bugün bu yasa teklifini vermeyecekseniz ne zaman bundan daha faydalı bir işe yarayacaksınız? Grup başkan vekillerinizden mi korkuyorsunuz yoksa parti disiplininden mi korkuyorsunuz? Yoksa sizi listeye yazan beylere karşı mı gelmiş olacağınızı düşünüyorsunuz?”
Depremzedelere 5 Yıl Vergi Muafiyeti Gelmeli!
Depremin yaralarının hala taze olduğunu ve depremzedelerin ekonomik durumunun düzelmesinin onlarca yıl süreceğine dikkat çeken Yardımcıoğlu, deprem bölgesine özel istisnai desteklerin sağlanmasını istedi.
Yardımcıoğlu, şunları kaydetti: “Depremin merkez üssü Kahramanmaraş ve depremden en çok etkilenen Hatay, Adıyaman ile Malatya; 5 yıl süreyle kurumlar vergisinden, gelir vergisinden, mukim ve depremi yaşamış kişiler için MTV’den muaf olmalıdır. Depremin yarasını sarmak için deprem acısını yaşayan insanlardan vergi almak ne demek? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey, Sayın Devlet Bahçeli Bey ve her ne kadar milletvekili olmasanız da BBP’nin mecliste milletvekili olmasa da Sayın Mustafa Destici Bey; bu mebuslardan bir teklif çıkmayacağını biliyorum ve size sesleniyorum. Siz ki bu mebusları seçilecek yere, listeye yazan ve yazdıran iradesiniz. Ve bu arkadaşlar böyle bir teklifi veremezler diye size sesleniyorum. İradesi olmayana değil, iradesi olan sizlere sesleniyorum. Lütfen.”