Bursa'da, 25 Kasım 2010'da yoldan karşıya geçmek isterken bir minibüsün altında kalarak hayatını kaybeden liseli öğrenciler Didem Zeynep Çakar (15) ile Ezgi Nil Topuz'un (15) ölümüyle ilgili davada 5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık sürücünün cezası, Yargıtay'ca onandı. Liseli kızların ölümüne sebep olmakla suçlanan minibüs sürücüsü Güner Çalışkan, 29 Haziran 2012'deki karar duruşmasında önce 6, ardından duruşmalardaki iyi hali dikkate alınarak 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Nilüfer ilçesinde, 25 Kasım 2010'da meydana gelen trafik kazasında, Fatih Lisesi öğrencileri Didem Zeynep Çakar ve Ezgi Nil Topuz'a, okula gitmek için İzmir Yolu üzerinde karşıya geçmek isterken, Güner Çalışkan'ın kullandığı 16 GD 730 plakalı minibüs çarptı. Kazada ağır yaralanan Didem Zeynep Çakar aynı gün, Ezgi Nil Topuz ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Kazanın ardından, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan sürücü için Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, 'Taksirle birden fazla kişini ölümüne sebebiyet vermek' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanık Çalışkan, davanın ilk duruşmasında, saatteki hızının 80 kilometre olduğunu, liseli öğrencilerin aniden yola çıktığını öne sürmüştü. Davanın 29 Haziran 2012'deki son duruşmasındaki kararını açıklayan mahkeme, sanık Güner Çalışkan'ı 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalardaki iyi halini gözönünde bulunduran mahkeme heyeti, cezayı 5 yıla indirdi. Liseli kızların ailelerinin temyizini değerlendiren Yartıgay, yerel mahkeme kararını onadı.

Mahkeme heyetinin kararını açıklamasının ardından liseli kızların aileleri gözyaşlarına boğulmuş, Ezgi Nil Topuz'un annesi Zeynep Topuz, şunları söylemişti: "Kızlarımızın tek suçu yaya geçidinden karşıya geçmekti. Size karşı işlenmiş bir suç var. Sizin canlarınız alınıyor. Sizin içiniz alev alev yanarken, su serpintisini adaletten bekliyorsunuz. Adaletin yerine gelmesini bekliyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz ki su da o ateşin içerisinde yanıyor. Çünkü bir damla serptiğiniz su ateşin içerisinde buhar olup gidiyor. Ezgi 15 yıl yaşamış pırıl pırıl bir çocuktu. Didem de öyle. Onların ne kabahati vardı. Bu kadar hayatlarına ve adalete kast edilebilecek ne suçları vardı. Biz önce konuştuk. Sonra mahkemenin konuşmasını bekledik. Şimdi mahkeme konuştu. Ben bundan sonra Meclis'in konuşmasını bekliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Meclisi'nin trafik yasasıyla ilgili insanları koruyacak, mağdurları koruyacak yasaları çıkartmasını bekliyorum. Bundan sonrası artık Meclis'in. Meclis, lütfen bu kadar insanı mahvetmeyin, yüreklerini yakmayın."