Bölgede asırlık bir gelenek olarak sürdürülen bulgur kaynatma sezonu başladı.

Birçok bölgede devam ettirilen gelenek ile bulgur ihtiyacı hedik kaynatılarak sağlanıyor. Söz konusu uygulama ile bulgur şöyle elde ediliyor: "Buğday taneleri önce iyice yıkanıyor. Yıkanan buğdaylar, büyük kazanlarda yenebilecek kıvama gelene kadar kaynatılıyor. Yenebilecek duruma gelecek kadar kaynatılan buğday daha sonra damlara kurutulmak için seriliyor. 2 gün güneş altında buğdaylar kurutulduktan sonra dönem içerisinde ihtiyaca göre değirmene götürülerek bulgur yapılıyor."

Uygulama daha önceki zamanlarda ise şöyle gerçekleştiriliyordu: "Bulgur kaynatılacağı zaman aile bireylerinin tamamı hazır bulunur. Hazırlanan ve temizlenen bulgurluk buğday, evin bahçesinde büyük kazanlara konularak kaynatılır. Bulgur kaynatıldığında insanlar bulgur kaynatılan eve giderek bereketli olması dileğinde bulunurlar. Aile ise misafirlerine, kaynamış ve yenilebilecek kıvama gelmiş taze buğday (bulgur),susam (küncü) yanında tuzla birlikte ikramda bulunur.

Kaynatılan Buğday (bulgur) evin damında büyük bezler üzerine serilerek 2–3 gün kurutulduktan kaynatılan buğday (bulgur) aile bireyleri tarafından Kürtçe ‘Suko’ denilen dibek içerisinde maniler eşliğinde dövülerek üzerindeki kabuklardan arındırılır.

Kaynatılmış ve kurutulmuş buğday (bulgur) Kürtçe ‘suko’ dibekte dövüldükten sonra kadınlar kendi aralarında imece usulü destek şekilde Kürtçe ‘destar’ denilen taş el değirmeninde öğüterek bulgur haline getirir. Öğütülerek bulgur haline getirilen buğdaylar daha sonra açık alanda rüzgâr marifeti ile yüreklendirildiler kepekten arındırıldıktan sonra Kürtçe ‘serad’ denilen değişik boyutlardaki eleklerden geçirilerek, pilavlık bulgur, köftelik bulgur (simid) şeklinde ayrılır."