Yukarıda bir başlık ve iki husus mevcuttur. Yazımızın başlığında kurumsal risk yönetimi ve etkili iletişime dikkat çekiyorum. Dikkat çektiğim yer Kahramanmaraş’taki Belediyelerdir.
Şimdi bu yazdıklarım peşpeşe iki, üç soruyu gündeme getirir. Neden kurumsal risk yönetimi ve etkili iletişim? Neden ikisini birarada bir yazıda dikkatlere sunuyorsunuz? Neden Kahramanmaraş’taki Belediyeler? Başka belediyelerin kurumsal risk yönetimi ve etkili iletişime ihtiyacı yok mudur?
İsterseniz, sondaki sorudan başlayalım. Her belediyenin kurumsal risk yönetimine ve etkili iletişime ihtiyacı vardır. Ben Kahramanmaraş seyahatim dolayısıyla geçen gün gözlemlerimi aktaran bir yazı yazmış ve yazımın sonunda “Kahramanmaraş’taki bazı belediyelerde çalışan yönetici ve personelin etkili iletişime ihtiyacı var. Bunu bir başka yazıda dile getireceğim” demiştim. O nedenle bundan bahsediyorum. “Peki, etkili iletişimin yanına neden kurumsal risk yönetimini eklediniz” diye soracak olursanız, onun nedeni de dünkü yoğun kar yağışları sonrasında Kahramanmaraş şehir merkezinde trafiğin alt-üst olması ve belediyenin adeta yetersiz kalmasıdır. Dün Kahramanmaraş merkezde yaşayan arkadaşlarımızın sosyal medya vasıtasıyla seslendirdikleri feryadı duymamak mümkün mü? Bir arkadaşım facebook duvarına yazmış; “Kahramanmaraş müze önünden, Valilik binası önüne 55 dakikada gelebildim.” Bu mesafe 1 km’den daha azdır. Bu nasıl iş ki, bu kadar kısa mesafe 55 dakika sürüyor. Zaten, internet haber sitelerine göz gezdirdiğinizde, “vatandaşların trafikte perişan oldukları, belediyenin şehrin ana ve ara arterlerindeki yolları gerekli ve yeterli şekilde tuzlamadığı ve benzeri önlemleri almadığı” anlaşılmaktadır. 
İşte kurumsal risk yönetimi bunun için gereklidir. Risk nedir? Risk, “kurumun stratejik, mali ve operasyonel hedeflerini gerçekleştirmesini engelleyecek, her türlü olayın gerçekleşme ihtimalidir.” Başka açıdan risk, “kamu idarelerinin kuruluş maksatları ile stratejik hedeflerine ulaşmasına ve görevlerinin ifasına engel olabilecek veya beklenmeyen zararlara yol açabilecek durum ya da olaylardır.” Riskin ağırlığı iki derecenin çarpımı ile oluşur. Birincisi olayın olma ihtimalinin derecesi. İkincisi de olay olduktan sonra meydana gelebilecek etkinin derecesi. Mesela, Kahramanmaraş’taki kar yağma ihtimalini bu kıstaslara göre değerlendirdiğimizde, kışın kar yağma ihtimali 1-5 puanları arasında, 5’tir. Kar yağdığında meydana gelebilecek etkinin ağırlığı 1-5 arasında, 5’tir. 5 rakamı ile 5 rakamı çarpıldığında risk derecesi 25 çıkar ki, bu en büyük risktir. Ve bu puanlama üzerinden Belediyeler gerekli önlemi almak zorundadır.  Şimdi şu söylenebilir. “Kahramanmaraş şehri bir Erzurum, Ankara gibi soğuk bir yer değildir. Kışın kar yağma ihtimali 5 olsa da, karın çok şiddetli ve yoğun olması çok da fazla büyük bir ihtimal değildir, bu nedenle puanlamayı yoğun kar yağma ihtimali 3 ve etkisi 5 olarak düşünüp 3 ile 5’i çarpmak ve risk derecesini 25 değil 15 belirlemek gerekir” diyenler olabilir. Ben bu şekilde düşünmüyorum. Kahramanmaraş şehir merkezi dereli-tepeli, inişli-yokuşlu bir yerdir. Kar az yağsa da etki her zaman büyük olacaktır. Bu nedenle kar yağma ihtimali ile etkisi her zaman en yüksek derecede dikkate alınmalıdır. Kurumsal risk yönetimi işte budur. Yani bir olay, olmadan önce bütün boyutlarıyla ele alıp ve tüm ihtimal ve etkileri dikkate almaktır. Sırf kar yağışı ihtimali ve etkileri için değil, her ihtimal ve etki için kurumsal risk yönetimi gereklidir. Sırf Kahramanmaraş belediyelerinde değil her yerdeki belediyede lazımdır.
Şimdi gelelim yazıdaki ikinci konuya. İkinci konu etkili iletişimdir. Etkili iletişimden önce iletişimi tanımlayalım. İletişim, insanların bilgi, duygu ve düşüncelerini karşı tarafa aktarmasıdır. Üç unsuru vardır. Birincisi iletişimi gönderen, ikincisi iletişim konusu mesajı alan ve üçüncüsü de iletişime konu olan mesajın kendisidir. Bunlarla birlikte iletişim iki ana kısma ayrılır. Birincisi sözel iletişim, ikincisi sözel olmayan iletişimdir. Sözel olmayan iletişim de kendi arasında ikiye ayrılır. Beden dili ve ses.  Etkili iletişim, söz, ses ve beden dili şeklindeki üç iletişim öğesinin en etkin ve en verimli bir şekilde kullanılarak iki ya da daha fazla kişi arasında etkin bir ilgi ve yakınlık kurulmasıdır. Etkili iletişimin bir başka tanımı da şöyledir: “Doğru yerde, doğru zamanda doğru kişiyle doğru iletişim” kurmaktır. Belediyelerde etkili iletişim ve özellikle vatandaşla olan iletişim çok çok önemlidir. Bir vatandaş belediyede, bir makama ya da bir kamu görevlisinin yanına girdiğinde, makam sahibi ya da görevlinin başı öne doğru oturuş şekli, vatandaşı ayakta karşılayış şekli, candan bir şekilde selamlaşması, ismini sorması, hemen oturacak yer göstermesi ve benzeri hususlar etkili iletişime girer. Bunun zıttı olarak, makam sahibi ya da görevlinin vatandaşı asık suratla karşılaması, ayakta bekletmesi, tepeden bakması ve benzeri davranışlar iletişim zaafına girer. Her yerde ve her kurumda olduğu gibi Kahramanmaraş Belediyelerinde çalışan personelin bir kısmı etkili iletişime sahip, bir kısmı da iletişim zaafı içindedir. İletişim kabiliyeti bir fıtrat özelliği olduğu kadar aynı zamanda bir eğitim gerekliliğidir. Yani eğitimle iletişim kabiliyetleri artırılabilir. Etkili iletişim içindeki bir kamu görevlisi aynı zamanda etik değerlere de uygun davranıyor demektir.
Yazımın sonunda memleketim Kahramanmaraş merkez ve ilçelerindeki tüm Belediyelerde uzmanlık konularım olan “etik değerler, etkili iletişim, kurumsal risk yönetimi, iç kontrol, iç denetim ve zaman yönetimi” üzerinde seminerler vermeye ve bu seminerleri hiçbir maddi ücret ve karşılık beklemeden yerine getirmeye hazır olduğumu açıkça beyan ediyorum. Tabi talep önemlidir. Talep bekliyorum. Vesselam.