Bir kaç gün önce yazdığım "Kahramanmaraş'ta Mimarlar Odası var mıydı?" başlıklı yazım çok büyük ilgi gördü. On binlerce kişinin okuduğu yazıma çok sayıda da yorum geldi.

Övgüleri bir kenara bırakıp eleşiri olarak yazılan bir yoruma cevap vermek istiyorum...

Eleştiri şu:

"Kahramanmaraş yaşanmaz hale getirilirken neredeydin?"

Bu eleştirilerden birine "Kahramanmaraş'ın imar sorunları ile ilgili yazdığım yazı sayısı, muhtemelen senin yaşından fazladır" olmuştu.

Bugüne kadar gerek Haber46'da gerek sosyal medyada onlarca paylaşım yaptım. Bu yazılardan birini 31 Mayıs 2017 tarihinde yazmışım. O yazımda da pek çok kurum ve kuruluşla birlikte Mimarlar Odasını'da eleştirmiş ve şu cümleyi kullanmışım:

Mesela Mimarlar Odası’nın çığlıklarını neden duymuyoruz merak ediyorum. Bas bas bağırması gereken ben miyim, yoksa yıllarca şehirleşme, imar, mimarlık, mühendislik eğitimi alanlar mı?

O YAZIYI SON YAZIMI ELEŞTİRENLERE KAPAK OLMASI AÇISINDAN BİR DEFA DAHA PAYLAŞIYORUM

Kahramanmaraş'ın İmar Sorunu ve Çözüm Yolları (31 Mayıs 2017 Saat 09:34)

Son bir aydır neredeyse her gün Kahramanmaraş’ın çeşitli mahallelerini, caddelerini, sokaklarını dolaşıyorum.

İmarla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşayan kentimizde bu sorunun hangi aşamada olduğunu gözlemlemeye çalışıyorum. Açık açık ifade etmeliyim ki durum içler acısı.

Amazon ormanlarını aratmayan, neredeyse balkonlarından birbirlerine çay uzatacak derecede sık yapılmış yüksek katlı binalar, daracık yollar, ucu bir caddeye ulaşmayan eğri büğrü sokaklar, önüne ya bir cami ya bir apartman ya bir zenginin arsası gelen caddeler…

13 katlı binayla 5 katlı binanın çarpık ilişkisi… Yan yana durduğu halde biri güneye biri doğuya, diğeri batıya bakan küs apartmanlar.

Durum tek kelimeyle vahim!

Durumun vahametini daha önce görmüş ve çözüm yolu olarak bazı önerilerde bulunmuştuk. O zaman Ak Parti Grup Başkanvekili olan Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın da destek verdiği “Hedef 12 Şubat 2020: Kurtuluş’un 100. Yılında Kahramanmaraş” çalışmamızda imar konusuna özel bir yer ayırmış ve önerilerimizi şu şekilde sıralamıştık.

  • Kahramanmaraş’ta çarpık kentleşmenin izleri kentsel dönüşüm faaliyetleriyle bir an önce silinmeli ve yapılacak yeni konutlar ve yeni yerleşim yerlerinde betonlaşmayla birlikte çarpık kentleşmeye izin verilmemelidir.
  • Kent ve doğanın birbirini dışlayan kavramlar olmadığı bilinmeli, yeni kent planının ve eski kent içerisindeki düzenlemelerin kent ile doğanın birbiriyle uyum içinde olduğu yaşam alanları haline dönüştürülmesi için yoğun çaba harcanmalıdır.
  • Tarihi kentsel dokunun planlamaya katılarak, çağdaş yaşamla bütünleştirilmesi gerekir. Kent içerisindeki tüm tarihi yapılar yaşam alanları içine katılmalı, tarihi yapıların restorasyon çalışmaları dahil olmak üzere her türlü çalışmanın ivedilikle ve geri dönüşü olmayan hatalardan arındırılmış bir şekilde tamamlanması sağlanmalıdır.
  • Kentin çekiciliğini artıracak, yaşamına ve ekonomisine katkıda bulunacak iyi tasarlanmış, halkın serbest zamanlarını geçirebileceği ve yaşam standardını yükseltecek parklar, çay bahçeleri, spor alanları, sinemalar, yürüyüş yolları, küçük göller gibi açık alanlar oluşturulmalıdır.

Şehir son 30 yıldır imar konusunda her geçen gün daha kötüye gidiyor. Yanlış yapılan bir kavşağı bozup tekrar yapmak kolay ancak imardan kaynaklanan yanlışların geri dönüşü yok.

Bu yüzden imar adı altında yaşanan bu korkunç durumdan kendimize pay çıkarmalı ve acilen oluşturulacak bir “kriz masasında” sorunun çözümüne dönük adımlar atmalıyız.

Türkiye’nin en güzel doğasına sahip bir şehri Türkiye’nin en yaşanmaz yerleşim yeri haline dönüştürmeye kimsenin hakkı yok.

Bunun vebalinden siyasetçilerimiz de, konusu Kahramanmaraş olmayan her olaya balıklama atlayan ancak Kahramanmaraş’la ilgili tek kelam etmeyen Sivil Toplum Kuruluşlarımız da, iş adamlarımız da, müteahhitlerimiz de, mimarlarımız mühendislerimiz de, arsasından daha büyük paralar kazanmak isteyen torpilli arsa sahipleri de kurtulamaz.

Üç beş kuruş fazla kazanacaksınız diye imar planına müdahale eden, fazladan bir daireye sahip olmak için koca bir kentin yaşanmaz hale gelmesine aldırmayan sizler… Sizler de bu vebalden kurtulamazsınız…

Mesela Mimarlar Odası’nın çığlıklarını neden duymuyoruz merak ediyorum. Bas bas bağırması gereken ben miyim yoksa yıllarca şehirleşme, imar, mimarlık, mühendislik eğitimi alanlar mı?

Beyler bu şehir katlediliyor haberiniz var mı?

Katledilen güzel şehrimin çığlıklarını duymuyor musunuz? Sağır mısınız?

Gözünüzün önünde yaşanan çarpık kentleşmeyi görmüyor musunuz? Kör müsünüz?

Hadi sağırsınız, körsünüz tamam?

Yahu yanınızda can vermek üzere olan bir şehrin acılarını hissedemiyor musunuz? Duygusuz musunuz?

Geçtiğimiz günlerde sohbet etme imkânı bulduğumuz Sayın Mahir Ünal’ın da dediği gibi bu şehrin en öncelikli sorunu “Kentsel Dönüşüm” dür…

Bu sorunun çözümü için herkes üzerine düşen görevi yapmak zorundadır.

Kahramanmaraş’ın geleceğini karartan bu devasa sorunu çözmek için çalışmak bir lütuf değil hepimiz için mecburiyettir.

En başta da Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç için…

Kahramanmaraş’ın ilk Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sayın Erkoç kentte yaşanan imar faciasını önleyerek tarihe geçebilir.

İmar faciasını önleyemez ve yukarıda sıraladığımız maddelerin dikkate alındığı yeni bir imar planı yapılmazsa diğer yapılan tüm hizmetler gölgede kalacaktır.

Sayın Başkan’ın bu sorunun çözümü için yapılması gereken her şeyi eksiksiz yapacağına olan inancım tamdır…

Bu şehirde yaşayan duyarlı bir vatandaş, bir eğitimci, bir gazeteci olarak sorunları dile getirmek benim, çözmek ise siyasetçilerin ve yerel yönetimin görevidir.

Ben görevimi yaptım…

Sıra Başkanda…

Yapar mı derseniz?

Bence kesinlikle yapar…

Sayın Erkoç, Kahramanmaraş’ı gelecek asırlara taşıyacak bir imar planına öncülük ederek tarihe geçme fırsatını tepmeyecektir.

Ve bunun için gerekli adımları gelecek dönemlerde değil, hemen bu gün atacaktır.

Atmalıdır…

İmar sorunuyla ilgili daha somut konulara gelecek yazılarımızda değinmeyi umuyoruz…

Konuyla ilgili görüşlerinizi –haddi aşmayan- eleştiri ve yorumlarınızı bu yazının altında paylaşabilir, ya da mail yoluyla tarafımıza ulaştırabilirsiniz.

Esen kalın…