2008  - 80 kadın

2009 - 109 kadın 

2010 -  180 kadın

2011 - 121 kadın 

2012 -  201 kadın 

2013 -  237 kadın 

2014 - 294 kadın 

2015 -  303 kadın 

2016 - 328 kadın 

2017 - 409 kadın

ve 2018 yılında 440 kadın erkekler tarafından öldürüldü.

Yine 2018 yılında 317 kadın tecavüze uğradı.

Yani bu ülkede,

Her 20 saatte bir kadın erkekler tarafından öldürülüyor. 

Her 27 saatte bir kadın tecavüze uğruyor.

...

Demem o ki,

Bu ülkenin "ölmek istemiyorum" diyen Emine Bulut'a ve "ne olur annem ölmesin" diyen kızına yanması sosyal medyada like rekoru kıracak duygusallıkta paylaşımlar yapma malzemesi dışında bir şey değil.

Öyle olmasa...

2008 yılında her 109 saatte bir kadının cinayete kurban gitmesine seyirci olan bu ülkenin, bu gün her 20 saatte bir kadını erkek şiddetine kurban etmesinin izahını yapacak bir babayiğit var mı içinizde?

Yahu son 10 yılda kadın cinayeti sayısı 5 buçuk kat artmış.

Bunun utancını hiç birimiz paylaşmayacak mıyız?

...

Boğazı kesilerek öldürülen Emine Bulut'un ve kızının çığlıklarını duyan bu millet;

Ağrı'da 16 yaşında evlendirilen, aylarca tuvalette, elleri ayakları bağlı yaşamak zorunda bırakılan, 30 kiloya kadar düşen, akıl sağlığını kaybetmiş ve yürüyemez bir halde bulunan Melek Karaaslan'ın sessiz çığlığını duydu mu, duymadı...

10 yılda, her biri geride birbirinden acı hikayeler bırakarak öldürülen 3 bine yakın kadını unuttu mu, unuttu...

Bazı cinayetler dikkat çekmiyor olabilir mi acaba?

Bazı kadın cinayetleri sosyal medyada çok beğeni almıyor mu yoksa...

Reyting uğruna şiddeti özendiren dizileri suçlayanlar, sosyal medya reytingi peşinde koşuyor olmasınlar sakın...

...

Demem o ki,

Emine Bulut'a gerçekten yanıyorsanız,

Bu ülkede kadın cinayetleri sona erinceye kadar yanmaya devam edin ki, samimiyetinizi görelim...

Yoksa,

Emine Bulut paylaşımı yapanlar,

Sakın riyakarlık yapıyor olmayasınız...