Bir toplumu yok etmenin en kolay yolu aileyi yok etmektir. Korkarım başarıyorlar. Ailemiz her bir yandan çevrildi. Büyük bir savaşın ortasındayız. Bebekler YouTube denen kanalın, çocuklar ve ergenler Tik tok belasının, gençler Instagram Twitter, yaşlılar Facebook, anneler televizyonlardaki gündüz kuşaklarının, instagramdaki influencerların, reelsların canlı yayınların, babalar da futbol, siyaset  ve dizilerin kurbanı oluyor her gün, her akşam, her vakit. İşimizden arta kalan zamanların neredeyse çoğu ekran karşısında geçiyor. Anneler babalar arkadaşlarıyla biraraya geldiğinde de yine bu mecralarda duyduklarını gördüklerini konuşuyorlar ki çocuklara bölüm tekrarı gibi yeniden yeniden işleniyor bu faydasız bilgiler.

 "Aaa izledin mi Müge Anlı yı?" 
"Yok ya ben onu izlemiyorum içim daralıyor onu izlerken"
" Sen neyi izliyorsun peki?"
"Ben Esra Erol'u izliyorum."
"Aaa evet o çok farklı." 

Allah aşkına nedir farkı, genç kızların evli adamlarla birlikte olmasını yayınlaması mıdır farkı, çalışmadan kolay para kazanmayı özendiren yuva yıkan hayatlar  mıdır farklı olan? 

Bu kızlara kızıyor diye sunucunun linç edilmesi peki? Suçu yapana değil suçluya kızana kızıyoruz? Neler oluyor bize? 

Evlatlarımız bunları duymamalı, görmemeli, saf tertemiz zihinleri bunlarla dolmamalı, lütfen izin vermeyelim buna daha fazla. Yavrularımızı koruyalım o pis ekranlardan. Adım gibi eminim o programların yayıncısı, yapımcısı, ışıkçısı, sunucusu evlatlarına izletmiyordur yaptıkları programları. Adım gibi eminim.Çünkü onlar da farkındalar yaptıkları işin topluma nasıl zarar verdiğinin, ama kendilerini kötü örnekleri ibret olsun diye yayınlamak lazım diyerek avutuyor rahatlatıyorlar. Peki bu böyle nereye kadar devam edecek? Nereye kadar televizyonlar iletişim aracı olmaktan çok, ahlak bozucu olarak kullanılacak? Bu programlara kim dur diyecek? Sadece sesi kısmak, kapatmak, biplemekle yeter mi? 

Akşamlarımız neden bu kadar manasız geçiyor? Kaç baba eline kitap alıp hadi okuma saati yapalım diyor, kaç anne akşama ne yemek yapsam, kahveye kimi çağırsamı düşündüğü kadar yavrusunun ahlaki eğitimini düşünüyor? 

Önceden büyüklerimiz vardı, eli Kuran' lı ağzı dualı büyüklerimiz vardı, onlardan ilham alır namaz kılardık, Kuran okurduk. Dedelerimiz vardı elinde tesbih, beş vakit camiden gelen, ağzı oruç kokan, ak sakallı nur yüzlü dedelerimiz vardı. Evimizde yakınımızda yaşardı hem de. En güzel örnek onlardı bize. 

Şimdiki dedeler nineler evlenme programına gidiyor beş vakit. Bakın nasıl da bozuluyor nesil giderek. Annaneler babaneler artık nasıl daha genç gözükürüm derdinde, diyetisyende, spor salonunda, pilateste,  AVM'de. Tabi ki genç ve dinç olmak güzel, ama nasıl yavrularıma güzel örnek olurum, onlara nasıl yol gösteririm diyen yaşlı sayımız giderek azalıyor her geçen gün. 

Ailecek gidilen kahvaltılarda yemeklerde de herkesin elinde telefon tablet. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor. Babalar annelere whatsaptan yazıyor "Canım bana bir bardak su getirir misin?"Kardeşler gruptan yazışıyor, aynı evin içinde herkes gruptan sohbet ediyor. 

Cumalar bayramlar kandiller hep grupta bir mesajla kutlanıyor. Herşeyimiz dokunmatik artık. İki parmakla yapıyoruz tüm kutlamalarımızı, başsağlığı geçmiş olsun hepsi mesajla artık. Duygudan, emekten, sıcaklıktan, paylaşımdan uzak, hem de çok... 

Evler genişledikçe,
Gönüller  mi daraldı?
Bir mahluk arıyorum,
Adı önce insandı.

Geç olmadan ailemize sahip çıkalım arkadaşlar. Elimizden kayıp gidiyor gençlerimiz. Onları internetin kucağına atmayalım, kendimiz de çıkalım önce. Günde bir iki saati verelim internete en fazla, çocuklarımızı da öyle alıştıralım. Emzik yerine YouTube kullanmayalım minicik bebeklerimize. Gözlük takmayan çocuk kalmadı nerdeyse. Gözlerini ciltlerini ekran ışığından koruyalım. Hazır gıda vermiyorum ben oğluma diye övünürken, hazır gıda kadar zararlı tabletleri vermeyelim ellerine. 

Düşünüyorum ne yapalım ne edelim diye. Ben de yaşıyorum çünkü ailemde aynı çıkmazları, çocuklarıma interneti nasıl daha az kullandırabilirim, ne yapıp onları uzak tutabilirim diye çok düşünüyorum. Sonra dedim ki kendi kendime hazır üç aylara da girmişken, internet orucu mu tutsak? Kızım dedi "Anne o da ne internet orucu olur mu? Sahura mı kalkıcaz yani şimdi?"

" Yok"dedim "öyle değil, sadece azaltıcaz interneti."

Ne dersiniz? Ramazan orucundan önceki bu iki ay var mısınız ailecek internet orucuna? Biz başladık ve çok güzel oldu. Sohbet etmeye başladık yeniden. Nasıl da güzelmiş eşinle yavrunla ettiğin sohbet, gözün telefonun ekranına kaymadan, onun gözlerine bakarak konuşmak. Ellerine dokunmak, telefona değil de.Sarılmak sımsıkı. Hadi hep beraber niyet edelim internet orucuna. Herşeyin fazlası zarar, ortası karar. Televizyon tablet telefon, bu üç T yi hayatımızdan çıkaramasak da azaltmaya var mısınız? Yerine üç K yı getirelim Kitap Kelam  Kuran. Kitap okumaya, ailemizle iki kelam etmeye, Yaratıcımız bize ne diyor, Kuranı açıp ondan gelen mesajları okumaya var mısınız? WhatsApp ta okundu bilgimiz yüzbinlerce ve hep açık ama Kuran'da okundu bilgisi  kapalı, whatsapta, Instagram'da, Facebook'ta  kaldığımız süre kadar okumada kalsak hepimiz alim oluruz vesselam. Güzel bir tevbeyle wifiyle aramızı bozup, Rabbimizle aramızı düzeltmeye var mısınız? Biz varız, öyleyse niyet ettik Allah rızası için internet orucuna.