Geçenlerde ailecek bir parkta vakit geçirdikten sonra eve dönüyorduk. Tam arabaya binmek üzereyken bir düğün konvoyu geldi.

Dedik ne güzel şimdi oynarlar biz de izleriz. Biz böyle düşünürken bir araba dolusu erkek kavga eder halde geldiler. Öyle bir frenle durdular ki, sanki etraflarında hiç kimse yok gibi gözleri dönmüş gibilerdi. Çocuklarımız, parktaki çocuklar kadınlar herkes o kadar korktu ki... Ne hakları vardı o güzel çocuklara bu korkuyu yaşatmaya? Mahalle birbirine girdi bir anda. Ama nasıl bağırış çağırışlar çığlıklar. Düğün sahibinin çocuklarının her biri bir tarafa kaçışıyordu ağlayarak. Kavganın içinde kiminin babası kiminin abisi kiminin dayısı vardı. Hepsi onlara ya da kendilerine birşey olacak diye korktular. Gelin ve damadın hali ise içler acısıydı. En mutlu olacaklarını sandıkları günde tam evlerine girerken tüm aile birbirine girmişti. Çok üzücüydü. Birilerine bişey oldu mu bilmiyorum ama mutlaka yaralı vardır. Kimisi bedenen kimisi ruhen. Çocuklar ruhen yaralandılar en çok. O kadar korktular ki.
Nedir bu öfkemiz kimsedir ve niyedir? Sen birşeye çok kızdın diye hakkın var mı çocukları korkutmaya? Onların kabusu olmaya? Eğer varsa bir öfke sorunun doktora gitmelisin. Bak boğazın ağrıyınca hemen kulak burun boğaza gidiyorsun değil mi? Eğer sinirlerin de bozulmuşsa, kadınların çocukların önünde senden büyük insanları dövmeye kalkıyorsan senin de sinirlerin bozulmuş demektir. Belki yirmi çocuk vardı orda bu dehşeti yaşayan. Hepsinin kabusu olmaya ne hakkınız var?  Kaç gece uyuyamayacak o yavrular? Gözümüzden sakındığımız yavrularımızı güvenle bir parkta oynayamayacak mıyız bu öfke terörü yüzünden?
Yapmayalım, gadab duygumuzu birbirimize değil, dinimize vatanımıza miletimize zarar verenlere kullanalım. Yok eğer kontrol edemiyorsak, tedavi olalım. Annelerimize babalarımıza çocuklarımıza bu korkuları yaşatmayalım. Onların travması olmayalım. Düğünler, asker uğurlama gibi mutluluk duyulacak günleri akrabalarımıza zehir etmeyelim. Kimse bizim sinirimizden sorumlu değil, ama biz onlara yaşattıklarımızdan sorumluyuz. Öfkeyle kalkıp zararla otururken, bir çok çocuk anılarına korku ve dehşet dolu anları kazıyor. Biraz daha sabır, biraz daha anlayış, lütfen...