Müesseselerde borç deveran etmesi gereken bir olgudur. Borçsuz kurum, müessese, işleteme yok denecek kadar azdır. Önemli olan müessesenin borçluluğu değil, kaynaklardan etkin yararlanabilmeyi sürdürebilmesidir. Yani müessese dış kaynaklarını dinamik tutabiliyorsa, tıkanmadan deveran ettirebiliyorsa, kaynaklar arası koordinasyonu sağlayabiliyorsa, başarılı sayılabilir. Burada dikkat çekilmek istenen mesele borçlanmayı özendirmek değil, müessese için alternatif kaynaklardan birisi olan borçlanmanın etkin kullanıldığında müesseseye fayda sağlayabileceğinin vurgulanmaya çalışılmasıdır. Müessese faliyetlerini sürdürürken elbette öz kaynak desteği olacaktır. Ancak Öz Kaynaklarını yatırımları için sarf etmek yerine faliyet kaldıraç desteği olarak kullanması daha doğrudur. Öz kaynak, Kısa Vadeli Kaynak, Uzun Vadeli Kaynak ve yatırım bir masanın ayakları gibidir. Bu dördünün iyi koordinasyonu ve dengeli deveranı, yeni yatırımlar yönünden müssesenin önünü açacaktır.

Meseleyi belediyeler açısından ele alacak olursak, ülkemizde başarılı belediyelere baktığımızda başarılarının en temelinde, Öz Kaynak, Kısa Vadeli Kaynak, Uzun Vadeli Kaynak ve Yatırım konularının etkin koordinasyonu vardır. Örneğin Gaziantep Belediyesi bu dörtlüyü iyi koordine ederek deveranını sağladığı için hızla gelişmiş, ve gelişimi sürdürülebilir hale getirmiştir. Öncelikle yatırımlarını kısa vadede gelir sağlayacak alanlarda yaparak, bu yatırımların projelerini, Uzun Vadeli Kaynak kullanarak finanse etmiştir. Özellikle toplu konut projelerini uzun vadeli İller bankası kredileriyle finanse ederken, kısa vadede bu yatırımın geri dönüşümünü sağlamış, elde ettiği gelirlerle orta vadeli yeni yatırımları finanse etmiştir. Bu vesile ile İller bankasından aldığı krediyi hem kısa vadede gelir getiren bir yatırıma dönüştürmüş, hem de elde ettiği geliri orta vadede kullanma rahatlığına kavuşmuştur. Reel olarak belediye ekonomisindeki bu canlılık, yatırım-kar optimizasyonu açısından fizıbıl yeni projelerin önünü açmış şehrin gelişimini hızlandırmıştır. 
Bu bakımdan belediyelerin borçlanmaktan korkarak yatırımlarında sadece Öz Kaynak kullanımı yerine masanın dört ayağı olan, Öz Kaynak, Kısa Vadeli Kaynak, Uzun Vadeli Kaynak ve Yatırım olgularını iyi koordine edip deveranını sürdürebilir hale getirmenin çalışmalarını yapması daha verimli olacaktır.
Gelişmekte olan diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ekonominin lokomotiflerinden birisi de inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü kendisine direkt olarak bağlı olan 302 sektörü endrekt bağlı 962 sektörü harekete geçirerek ekonominin canlanmasında büyük rol oynar. Yerel yönetimler içinde aynı şey aynıyla geçerlidir. Özellikle yeni arsalar üreterek toplu konut projelerinin hayata geçirilmesi, hem şehrin konut ihtiyacını minimize edecek hem şehir ekonomisinin canlanmasına katkı sağlayacak, hem de yerel yöneticilere olan güveni arttıracaktır. Şehrin demografik yapısına, coğrafi yapısına, ekonomik ve sosyolojik yapısına uygun olarak üretilecek olan konutlar aynı zamanda gelişime katkı sağlayacaktır. İnşaat sektörü burada masanın dört ayağına dikkat çekilirken(Öz Kaynak, Kısa Vadeli Kaynak, Uzun Vadeli Kaynak ve Yatırım) hali hazır verilerden faydalanılarak  konu edilmiştir. Bir sonraki makalede bu bağlamda başka bir sektöre değinilecektir.